
Yazın en sıcağı... Ağustos'un yakıcı kavurucu havası... insanlar caddebostan sahilinde ve bağdat caddesinde sıcaktan eriyip kaldırıma yapışma korkusu nedeniyle akşam üstüne kadar burunlarını dahi dışarı çıkarmazken, bu sıcak havaya rağmen 21:00'deki maçın heyecanı saatler öncesinden caddeye dalga dalga yayılıyor... Bu sezonun Kadıköy'deki ilk karşılaşması için pahalı biletler bile Fenerbahçe'yi özleyen taraftarının Saracoğlu'na akın etmesini engellememiş gibiydi.
2003'de göreve geldiği ilk sezon'un açılış maçında 3-0 lık şok istanbulspor yenilgisi ile başlayan C. Daum açısından, 2. kez göreve geldiği bu sezonda kadıköy'deki ilk maçını kazanmak aradan geçen onca sezona rağmen bir nevi rövanş niteliğindeydi. Hatıralardaki yeri taze olan o sezonu hatırlayan bir çok kişinin aklından yine Daum'la yeniden bir deja vu yaşar mıyız diye düşünmeden edemememiştir. Fenerbahçe açısından Sezonun ilk iç saha maçında puan kaybetme gibi bir deja vu yaşanmazken, geçtiğimiz sezon hem lig hem de kupada Sivasspor-Fenerbahce maçlarını aratmayan bir skorla biterek, bu anlamda yine bir deja vu yaşandı.
Maçın ilk 45 dakikasında Sivas'ın ne pozisyonu ne de kendisi var dı sahada. önceki senelerde de takım halindeki kapalı savunmalarına alışmıştık ancak dün Yiğidolar'dan 2 pozisyon dışında hiç bir açılım göremedik. gectiğimiz sezon da hem kupa da hem de ligde yenildikleri FB karşısında hiç bu kadar mahkum,aciz bir görüntü sergilememeişlerdi. Dün Anadolu takımlarının bayraktarlığını yapan diğerlerini de aynı başarıya özendiren Sivasspor'un geldiği noktayı bu kadar çabuk tepe tapaklak kaybetmemesi gerektiğini düşündüm.

Maça geri dönersek ilk yarısı Alex'in sakatlanıp oyundan çıkması ile vasatın da altında tek kale oynanmasına rağmen oldukça sıkıcı geçti. ikinci yarısı sivas'ın da biraz kendine gelmesi ile daha tempolu bir hale geldi. 70.dakikaya kadar Fenerbahce'nin atacağı olası bir gol için maçı izleyenlere isim sorsak en az Kazım cevabını alırdık. Nitekim dün gece golü atana kadar Gökhan Gönül'le pek bir uyum içerisinde oynayamadığını fark etmiştir herhalde izleyenler bu ikilinin pas verme insiyatiflerini birbirleri için pek kullanmadıklarını da gözden kaçırmamaıştır. sonuç olarak dakikalar 70'e geldiğinde herkes Daum'un Kazım'ı oyundan ne zaman alınacağını merak ediyordu. Atılan golün ofsayt olduğunu eve gelince tv'den öğrendik. Sivas'ın 11 kişilik masif defasını ya bir duran topla ya da böyle bir karambolle aşabilirdi FB dün gece.
Maçtan önce Christian konusundaki olumlu düşüncelerime pek katılmayan arkadaşlarım karşısında, beni haksız bir övgünün muhatabı olarak bırakmadığı için Christian'a teşekkür etmeliyim. Zira dün Emre ve Gökhan Gönül'ün bariz kahramlıklarını besleyen oyunun aslında pek de gizli olmayan kahramanıydı. Gökhan Gönül için söylenebilecek sözün bittiği yerdi. Sağda git gel arşınlarken o kanadı, metrelerce depar atıp gol pozisyonları yaratıyor sonra bir bakıyoruz rövaşata ile kendi kalesindeki tehlikeyi savuşturuyor. Dün, daha öncekilerde olduğu gibi yine FB taraftarının sevgilisi tartışmasız Gökhan'dı. 3.golün sahibi Dos Santos; dün gece ikinci yarının ortalarına kadar ya çok kenarda çizgiye yakın, ya da çok içeride kanattan kopuk bir şekilde her iki takımın geneli gibi verimsiz koşular yaptı. 70.dakikadan sonra o da kendi oyununu toparlayarak şuana kadar izledğimiz en güzel gollerden birini attı. Emre'nin sıfırdan,kornerden attığı gol de staddakiler için eve gidene kadar ayrı bir muamma konusuydu. Önder, Volkan diğer öne çıkanlardı. Guiza'nın bu maçlık bir es geçtiğini düşünüyorum. Bu kadar kapalı bir defansa onun da yapacağı fazla bir şey yoktu.

Ayrıca Tribünler arasında çok radikal değişimlerin yaşandığına bu sezonun ilk maçı ile tanıklık etmiş olduk. Gerçi lig tv yayınlarının Kadıköy'de hep aynı ses düzeyini yansıttığını düşünürsek, ekran başından bunu kavrayamamanın gayet normal olduğu da bir gerçek...
Son olarak maçtan önce maraton tribünün etrafında gördüğümüz Rambo'nun yine bir cinlik yapacağı belliydi. Erman Hoca'nın dediği gibi ya Rambo değil de Mambo olsaydı sahaya giren??
Aldığı her topu kaptıran Deivid'in de kulaklarını çınlatmadan geçmemek lazım.
YanıtlaSilAh Deivid Ah.